Her şey shuffle'daki 2242 şarkı içinden denk gelip derin derin düşündüren tek bir şarkı yüzünden. Moby, aslında hiç sevmediğim bir adamdır. Yaptığı müzik bana hiçbir zaman uymamıştır. Ya da ben ona uyamamışımdır. Bu yüzdendir ki sadece tek bir şarkısını bilir, sever ve dinlerim. O da Slipping Away'dir.
Beni az çok bilenler fotoğraflarla aramın iyi olmadığını da bilirler. Çekmeyi de, çekilmeyi de, sonra çıkarıp bakmayı da sevmem pek. Özellikle bu çıkarıp bakma kısmından dolayı aramız bozulmuştur zaten işte. Çünkü fotoğraflar eskimeye mahkumdur. Ve biz anca eskidikleri zaman dönüp bakma ihtiyacı duyarız onlara. İşte bu da beni en çok üzen şey herhalde hayattaki. Aslında bunun kökleri 1 saniye bile öncesine dönemememiz gerçeğine dayanıyor diyebilirim. Dönemiyoruz işte. Bunu fotoğrafla, videoyla onunla bununla gerçekleştirmeye çalışmanın bir anlamı yok. "An'ı ölümsüzleştirmek" zırvasına da hiç gelemiyorum. Hiçbir şey ölümsüz değil ne yazık ki. Kendimizi kandırmanın alemi yok.